/3/2008 - Siyah Elbiseli Kadın Bir kaç yıl önce kuzenime gitmek üzere evden çıktım. O gece kuzenim erkek arkadaşında kalacağı için evde tek kaldım ve çocukluk arkadaşımı arayarak yanıma çağırdım. Çayımı yudumladım ve derken salondan bi ses duydum, “tv açık kalmış” dedim. Kapattım. Balkona çıktım. Derken kapı aniden kapandı ve perde aralandı. Üzerinde siyah bi elbisesi olan, saçları çok dağınık bir kadın karşımda durmuş beni izliyordu. Sendelendim ve hemen kapıyı açtım. Yok oldu. Bu arada sesler kesilmiyor, duvarlara sanki top atılıyormuş gibi yankılanıyordu. Korktum ama kendimi korkmadığıma inandırmaya çalışıyor, bütün odaları dolanıyordum. Kuzenimin yatak odasına girdim, dolabı açtım. Üzerime bir kedi fırladı. O sırada kapı kapandı ve ben kapının önünde duvara yapışır vaziyette kendimi savunmaya çalışıyordum. Kedinin gözleri iğrençti ve çok parlıyordu, derken yok oldu. Salona gittim ve bütün ışıkları yaktım. Duvarlardan ağlama sesleri geliyordu ve olmayacak bir şey oldu; duvardaki bütün panolar düşmeye başladı. Korkudan bayılmışım ve gözümü açtığımda çok çirkin bi çocuk başımı sıvazlamaya başladı. Hareket edemiyordum ve bağırmaya çalışıyordum. Ama nafile... Sesim çıkmıyordu. Siyah elbiseli kadın geldi ve çocuğu elinden tutarak dışarı çıktı. Bu yüz tanıdıktı..... Ayetel kürsi’yi 7 defa okudum, derken telefonum çaldı ve kuzenim kapıyı saatlerdir çaldığını söyledi. Kuzenime sarıldım. Toparlandığımda ellerimde kan olduğunu fark ettim. Artık dayanamaz haldeydim. Bütün vücudum titriyordu. Kuzenim birden siyah elbiseli kadına dönüştü. İtip kurtuldum. Evden kendimi zor attım. Merdivenlerden indikçe merdivenler çoğalıyordu sanki. Bir daha o eve adımımı atmadım. Kuzenimle sonradan konuştuğumda bana anlattığı tek şey; o evin altında yatır olduğuydu...

Yorum (0) :: Bağlantı

2/3/2008 - Parti İçin Hazırlık Yapan Kızlar slm. bi gün bi arkdşın evnde toplnp film seyrettk , mzk dinldk kısacsı eğlendk.sonra ew sahibi arkdşımz fotoğrf makinsı getirdi we çekindk. bendede hatırİngiltere'de okuyan iki Türk kızı yurttta aynı odada kalıyorlarmış. Bir gece kizlardan biri arkadaşının evine ders çalışmak için gidecekmiş. Diğer kızla vedalaşıp çıkmış ama daha yurttan 100 metre falan uzaklaşmış ki ders kitaplarından birini unuttuğunu farketmiş. Odaya geri dönmüş tabiyatıyla. Kapıyı açtığında ışıkların kapalı olduğunu görmüş. "Banu yattı heralde" diye düşünüp ayaklarının ucuna basa basa karanlıkta kitabını aramış. Bulamayınca da, "Şimdi kızcağızı rahatsız etmeyim, nasılsa arkadaşımda aynı kitaptan var. İdare ederiz artık" deyip çıkıp gitmiş. Ertesi sabah sınavdan sonra odasına döndüğünde bir de ne görsün! Oda baştan aşağı kan içinde! Arkadaşının vücudu da parçalar halinde oraya buraya dağıtılmış. Duvarda da (muhtemelen kızın kanıyla yazılmış) bir yazı varmış: "Aren't you glad, you didn't turn on the lights?" ası kalsn istiordm.we cp telimin kamrasıyla çekndik.o gün son gül bi tuhaftı eğlendk ettik sonra kortuğmuzu bile bile cin lerden bahsttik sohbetin tam ortasında son gül onlarla uğraşmayın belanızı bulursunuz dedi.neyse ewlerimize dağılma vakti geldi.ewe gelince annemler akşamınız nasıl g eçti diye sordu.bende telfonu çıkarıp telofandaki resimler gösteriğim dedim.aman allahım resimler yok halbuki ellerimle kaydetmiştim.acyip korktum annemler bana inanmıyolardı.sonra aklıma songülün son halleri geldi.we onu aradım resimleri senmi sildin diyecektim.tele annesi çıktı.songülü istedim.annesi songülün hata olduğunu söyledi.partide bişeyi yoktu diye tavır yaptım.annesi partiye kızını yollamadığın we saçmalamamam gerektigini söyledi we teli yüzüme kapattı.işte oan yıkıldım.we namaza başladım.İngiltere'de okuyan iki Türk kızı yurttta aynı odada kalıyorlarmış. Bir gece kizlardan biri arkadaşının evine ders çalışmak için gidecekmiş. Diğer kızla vedalaşıp çıkmış ama daha yurttan 100 metre falan uzaklaşmış ki ders kitaplarından birini unuttuğunu farketmiş. Odaya geri dönmüş tabiyatıyla. Kapıyı açtığında ışıkların kapalı olduğunu görmüş. "Banu yattı heralde" diye düşünüp ayaklarının ucuna basa basa karanlıkta kitabını aramış. Bulamayınca da, "Şimdi kızcağızı rahatsız etmeyim, nasılsa arkadaşımda aynı kitaptan var. İdare ederiz artık" deyip çıkıp gitmiş. Ertesi sabah sınavdan sonra odasına döndüğünde bir de ne görsün! Oda baştan aşağı kan içinde! Arkadaşının vücudu da parçalar halinde oraya buraya dağıtılmış. Duvarda da (muhtemelen kızın kanıyla yazılmış) bir yazı varmış: "Aren't you glad, you didn't turn on the lights?" (Işıkları açmadığın için memnun musun?)... 3 HARFLİ bi gün annemden izin alıp ewe arkdşlarımı çağırdm.tabii annemde halamlardaydı.arkdşlar koyu bi sohbtten sonra cin çağırlım dediler.aslında öle şelere inanmam ama arkdşlara ayıp olmsın die kabul ettim. etmez olaydm.herşey hazrdı.bzde başladk çaırmaa.sonra fincan '' aranızdn biri bana inanmio yarn onla tawla oynamaa gelcem'' harflerine gldi.bnde haliyle biraz ürktüm.arkdşlar gülüorlardı.meersem bana oyun oynamışlr aysu mıknatsla fncanı oynatmş.her neyse ertesi sbh teyzem aradı '' çk mutsuzum braz dertleşlim '' dedi.annemler o gün dışardaydılar. sonra teyzm gldi.teyzemin neşesi hç yerne gelmiordu. konuştukça kötü oluodu.bnde '' teyze sn konuştkça kötü oluon bşka şeyler yapalım mı '' dedim. o da bana tawla oynamaı teklf etti. birdn aklıma dünkü olay gldi. ama naslsa kızlarn oyunuydu.we bn hala öle şeylere inanmiordum. neyse tawlaı oynadk we teyzm ewine gidiordu.teyzem tam kapıdn çıktı. telfon çaldı.arayan babamdı we sesi kötü geliodu ''kzm allahtan umut kesilmz belki iileşir die sana habr wermedk ama az önce teyzni kaybettik'' bidahada öyle şeylmalum kişi anlatıyor ...) DİĞER HİKAYE mrb arkadaşlar onlardan 3 harfli olarak bahsediyorum çünkü onlardan çok korkuyorum ...Birgün en yakın arkadaşım ile ewde oturuyorduk onun erkek arkadaşını ewe davet ettik.arkadaşımın sewgilisi 3 harfilere fena kafayı takmıştı ve yine bi gece onlarda 3 harfli çağırma fikrini öne sürdü biz istemedik ama yinede çağırdık arkadaşımın sevgilisi dalgalı bir şekilde çağırdı 3 harfliye eğer geldiysen fincan kırılsın dedi. hiç bir şey olmdı bize işte gördünüz hiçbirsey olmadı öle bişi yok dedi.herkes masadan kaltığı anda fincen kırıldı biz çığlık attık sonra arkadaşımın sewgilisi bağırdı sen gerçek değilsin dedi ve o anda çocuk yere yığıldı gözleri gidip gidip geldi. o an çok kötü gözümün önüne geldikçee ağlıyorum.we hemen hastahaneye kaldırıldı 1 saat sonra ölüm haberi geldi ben ve arkadaşım yıkılmıştık 1.5 yıl boyunca ruhsal tedavi gördük ve bunları size korkarak anlatıyorum sakın dalga geçmeyin ve onlara inanın yoksa sonunuzzerle uğraşmamaya yemnettim.   Bu Hikayeyi begendiyseniz arkadasiniza göndermek için asagidaki kutuya arkadasinizin "email" adresinizi yazin! Adınız: 1. ortamda milleti tırstırmak için anlatılan hikayelerdir. bu başlık altından her gece bir adet korku hikayesi anlatılacaktır. * ilk hikaye bir klasik... adamın biri, bi cumartesi gecesi evine dönüyomuş. birden 15-16 yaşlarında sevimli bi kızın yolun kenarında otostop yaptığını görmüş. adamın da aynı yaşlarda iki kızı varmış. hemen arabayı kızın yanına yanaştırmış, “gece yarısı böyle ıssız bir yerde napıyosunuz allah aşkına? bu saatte otostop mu yapılır?” demiş. kız, “uzun hikaye. rica etsem beni evime götürür müsünüz? buraya çok yakın. bu iyiliğinizi ömür boyu unutmam” diyerek arka koltuğa oturmuş. kızın üzerinde cicili bicili, hoş bi elbise varmış. evinin adresini vermiş. gerçekten de yakınmış ev. adam eve vardığında önünde durmuş, “işte geldik küçük hanım” diyerek arka koltuğa dönmüş ama arkada hiç kimse yokmuş. gözlerine inanamamış tabii. hemen arabasından inip evin kapısını çalmış. beyaz saçlı, çok yorgun görünen yaşlı bi kadın açmış kapıyı. adam heyecanla, “bana inanmayacaksınız ama yoldan küçük bi kız aldım. bana buranın adresini verdi ama tam geldiğimizde…” yaşlı kadın adamı susturmuş, “biliyorum, biliyorum” demiş, “sonra da ortadan kayboldu dimi? bu başımıza ilk defa gelmiyor. her cumartesi akşamı aynı şey olur…” meğer kız bir cumartesi gecesi diskodan dönerken trafik kazası geçirmiş ve oracıkta ölmüş. şimdi her cumartesi gecesi kazada öldüğü yerden otostop yapıp evine gelmek istiyomuş ama bunu bugüne kadar başaramamış. kadın bunları anlatırken adamın gözü piyanonun üzerindeki kızın fotoğrafına ilişmiş. evet, kız aynı kızmış ve üzerinde de aynı elbise varmış.    YaZamaZ   13.11.2007 - 01:56 ~ 13.11.2007 - 02:55   #721658 2. serdar on iki yaşındaydı. bir yıl vardı ki, mahalle arkadaşlarıyla şehir dışındaki top sahasında maç yapmaya gidiyorlardı. birkaç günde bir öğleden sonra maç yapmaya giderken ağaçlıktan dolanıp top sahasına varıyorlardı. aslında kestirmeden gitmek vardı ya o zaman da mezarlıktan geçmek gerekiyordu. bu işe de pek istekli olan yoktu. bazen maç uzuyor, karanlığa kalıyorlardı. çocuklar evlerine geç kalmamak için, böyle durumlarda mezarlıktan geçiverelim diye maç bitiminde atıp tutuyorlardı ama mezarlık kapısına gelindiğinde sesler kesiliyordu. bir iki derken bu durum bir akşamüstü yine karanlığa kalınmıştı. maç çok uzamış ve epey geç olmuştu. dönüşü yok mutlaka mezarlıktan geçiyoruz diyenler yine mezarlık kapısına gelindiğinde susmuştu. serdar duruma el koymak ihtiyacını hissetmişti. “ arkadaşlar, arkamda tek sıra olun. ben sizi mezarlıktan geçiririm “ dedi ve arkadaşlarının arkasında tek sıra olmasını sağladı. hafif ay ışığı vardı ve kesme taşlardan yapılmış mezarlık içindeki dar yolu aydınlatıyordu. etraf zifiri karanlıktı. çocuklar sessizce serdar’ın peşi sıra ilerlediler. yolun yarısına gelinmişti ki yan taraftaki mezarlıktan bir el uzandı. “ tut elimi, benim elimi tut “ diyordu derinden gelen bir ses. serdar irkildi. yüreği ağzına gelecekmiş gibi oldu. çok korktu. arkasına baktı. kimse yoktu. hani arkadaşları neredeydi? gerisin geriye dönüp kaçmaya başladı. hızla mezarlıktan çıktı. hedefi top sahasıydı. oraya ulaşmak istiyordu. iki kere arkasına da bakmıştı. gördükleri tarifi imkansız şeylerdi. peşinde ölüler vardı. serdar top sahasına vardığında bugünkü maçta gol attığı kalenin içine yattı. arkasında kalenin filesi vardı. uzanıp tutmaya çalışan olursa fark ederdi. tehlike gelse gelse önden gelirdi. böyle bir şey olursa o zamanda ona göre davranırdı. serdar kalenin içine girdiği andan itibaren peşindekilerin kaybolduğunu anladı. yine de her an tetikteydi. gözleri dört bir yana fır dönüyordu. serdar o gece sabaha kadar uyanık bekledi. güneşin doğuşunu görmek kimseyi serdar kadar sevindiremezdi. derin bir oh çekti ve gerisin geri dönüp mezarlıktan geçerek evine vardı. o el uzanan mezar sessizliğin sesini dinliyordu. bir hareket yoktu. Arkadasinizin e-maili:   Bütün Hikayeler   Hikaye Kategorileri Bir gün bir parti için hazırlık yapan kızlar yurdu en lüks lokantaya çağrılmıştı. iki arkadaş bu yemeye gitmek istememesiyle başladı hikayemiz bu kızlardan bir de ben olduğum için olan her şeyi an an  anlatmak istiyorum yurtta kaldığımız gün arkadaşım lavaboya gitmek istedi ama korktuğu için gidemeyip beni çağırdı beraber lavaboya gidip elimizi yıkadık sonra arkadaşımın işini bitirip elini yıkamaya çıktığın da yerde kan olduğunu gördük ve kan izlerini takip ettik sonunda vardığımızda arkadaşımız olan semayı ölü olarak bulduk ikimiz birden çığlık çığlığa oradan kaçarken bi ses duyduk size de aynı şey olacak koşarak yurttan çıkacakken kapıları açmaya çalıştık ama çıkamadık sonra arkadaşımın elleri ters döndü ben çığlık çığlığa bağırıyordum oda ağlıyordu sonra o sesi çıkaran kişi dedi ki;obur arkadaşın gibi bu arkadaşımı da yanıma alacağım hahaha diye bir ses geldi ben gene çığlık attım arkadaşım ı arkama döndüğümde ölü olarak gördüm beni öldürecekti sıra bendeydi ama ben kaçıyordum yüzünü beyaz örtüyle kapatmıştı beni yakalayamadan hocalar kızlar geldiler benim pisikolejim sıfırlanmıştı hoca beni avutmak için elinden geleni yapmıştı!kızlar hepimiz ağlıyorduk en yakın arkadaşlarımızı kaybetmiştik çok korktum